Yeni Türk Ticaret Kanunu Doğu ve Güney Doğu TTK Sunum

HABERLER ve YAZILAR
TARİH2012

Tasarısını Prof.Dr. Einst Hirsch ‘in kaleme aldığı 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 22. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti döneminde 29 Haziran 1956’da kabul edilmiş ve 01 Ocak 1957 tarihinde yürürlüğü girmiştir. Zamanına göre önemli bir yasal düzenleme olan bu kanun, dünyada meydana gelen sürekli ve büyük ekonomik değişimlere karşılık 55 yıl, 6 ay süreyle yürürlülükte kalmıştır.

            Türkiyenin Avrupa Birliğine uyum süreci nedeniyle temel kanunlarını değiştirmesi finans ve sermaye piyasalarıyla ilgili düzenlemeler başta olmak üzere ticari hayatı kolaylaştırıcı hükümler getirmesi uluslar arası ticaret, sanayi, hizmet, finans ve sermaye piyasalarının bir parçası olmak için özellikle finansal raporlama yönetiminde şeffaflık gibi güncel ve genel kabul görmüş kavramları içeren yeni bir ticaret kanununa sahip olması gerektiğinden; 6762 sayılı kanun yerini T.B.M.M.nce 13 Ocak 2011’de kabul edilip 14 Şubat 2011 gün ve 27846 sayılı resmi gazete de yayınlanan ve 01 Temmuz 2012 de yürürlüğe girecek olan 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu na bırakmıştır.

            Bu kanunun kabulünden bir gün sonra 14 Şubat 2011’de TBMM ne kabul edilip, 6102 sayılı kanunla birlikte aynı gazete de yayınlanan 6103 sayılı Kanun’la da yeni ticaret kanununun yürürlüğü ve uygulama şekli düzenlenmiştir.

6102 Sayılı Ticaret  Kanunun çeşitli maddelerinin yürürlük tarihleri 6103 sayılı Kanun hükümleri de dikkate alındığında  farklılık taşıdığından, bu tarihlere öncellikle dikkat etmesi gerekiyor. Bu tarihleri şu şekilde sıralamak mümkün;

a.) 1 Temmuz 2012 ‘de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun’ yürürlüğe giriş tarihi (Mad.1534)

b.) 1 Ocak 2013 bu tarihten itibaren şirketler finansal tablolarını Türkiye Muhasebe Standartlarına göre ve karşılaştırmalı olarak hazırlayacaklardır. Bu nedenle 31.12.2013 tarihi itibariyle hazırlanacak olan mali tablolar, 31.12.2012 tarihli mali tablolar ile karşılaştırmalı olarak sunulacaktır. 2013 yılı muhasebe açılış kayıtlarının da Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun yapılması bir başka zorunluluktur. (Mad. 1534/1)

c.) 14 Ağustos 2012  Anonim ve Limited Şirketler esas sözleşmelerini bu tarihe kadar yeni Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu hale getireceklerdir.

d.) 1 Mart 2013 Bağımsız denetçi seçilmesi için son tarih (Geçici Mad. 6/3)

e.) 1 Temmuz 2013 sermaye şirketleri için internet sayfalarının hazırlanması ve yayınlanması için belirlenen bu son tarihten itibaren 3 ay içinde internet sitesi kurma zorunluluğunu yerine getirmeyenler için çeşitli hapis ve para cezaları öngörülmüştür. (Mad 1534/1)

f.)  14 Şubat 2014 Anonim ve Limited Şirketler, 6102 sayılı Kanunun yayın tarihinden, 14.Şubat 2014 tarihine kadar, sermayelerini Kanunun 332 ve 580.maddelerinde belirlenen tutarlara yükseltmek zorundadırlar. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, birer yıl olmak üzere bu süreyi en fazla 2 defa uzatabilecektir. (Mad 20)

Sizlere sunduğum bu zamanlamadan görüleceği üzere, 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu, şirketlere muhasebe kayıtlarını ve mali tablolarını Türkiye Muhasebe Standartlarının öngördüğü biçimde tutma ve hazırlama, ana sözleşme ve sermaye yapılarını yeni Kanunda öngörülen şekle getirme, web sitesi sahibi olma ve bağımsız denetçi bulundurma zorunluluklarını getirmektedir.

Tek başına yeni Türk Ticaret Kanunu hükümleriyle uygulamanın düzenlenmesi mümkün olmadığından, 6102 Sayılı Kanunla birlikte 3 tüzük, 9 yönetmelik ve 11 adet tebliğ Temmuz 2012’ye kadar hazırlanacaktır ve yeni Kanun ancak söz edilen bu ikincil mevzuatla işlerlik kazanabilecektir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Ticaret Sicil Tüzüğünü Kanunun yayın tarihinden itibaren 6 ay, diğer ikincil mevzuatı ise bir yıl içinde hazırlayacak, 1 Temmuz 2012’den önce yayınlayacaktır.

Ana başlıkları itibariyle hazırlanacak ikincil mevzuat şu şekilde sıralanabilir

Tüzükler                              :

1.) Ticaret Sicili Tüzüğü (Mad 26)

2.) Denetim Tüzüğü

3.) Elektronik Ortamda Genel Kurul Tüzüğü (Mad.1527/5)

 Yönetmelikler                 :

1.) Ticaret Sicil Müdürlüklerinin Kurulmasında Aranan Şartlar ve Odalar Arası İşbirliği Yönetmeliği (Mad. 24/3)

2.) Bağımsız Denetleme Yönetmeliği ( Mad. 400/1)

3.) Denetçinin Denetleme Yönetmeliği

4.) KOBİ Tanımı Yönetmeliği ( Mad 1522)

5.) İnternet Sitesi Yönetmeliği (Mad 1524/4)

6.) Elektronik Ortamda Genel Kurul ve Yönetim Kurulu Yönetmeliği (Mad 1527/6)

7.) Genel Kurullarda Bulunacak Bakanlık Temsilci Yönetmeliği

8.) Tevdi Eden Temsilcisi Yönetmeliği

9.) Yıllık Faaliyet Raporu Zorunlu Asgari İçeriğinin belirlenmesine Dair Yönetmelik

Tebliğler                              :

1.) Defterlerin Onayına İlişkin Tebliğ

2.) İzin Alacak Anonim Şirketler Tebliğ

3.) Birikimli Oy Tebliği

4.) Kar Avansı Tebliği

5.) Uygulama Tebliği

6.) Şirketler Topluluğu Tebliği

7.) Kayıtlı Sermaye Tabeliği

8.) Finansal Tabloların İlanı Tebliği

9.) Eski Türe Dönüş Tebliği

10.) Anonim Şirketlerin Genel Kurullarının Çalışma Esas ve Usullerine İlişkin İç Yönergede Yer Alacak Asgari Unsurların Belirlenmesine İlişkin Tebliğ

11.) Unvanın İltibas Tebliği / Genelgesi

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun yayınlanmasından yaklaşık 4 ay sonra 8 Haziran 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 640 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Türk Ticaret Kanunu ile ilgili işlemleri yürütme yetkisi, bu KHK ile kurulan Gümrük ve Ticaret Bakanlığına verildiğinden; sunumun bundan sonraki bölümlerinde yer alan “Bakanlık” deyimi ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı kastedilmektedir.

            Sunumumun bu bölümünde, .yeni Kanunla getirilen önemli değişiklikleri, ana başlıklar halinde sıralamak istiyorum.

        Muhasebe Standartları:

            Yeni Kanunla, Uluslar arası Finansal Raporlama Standartlarının uygulamasını sağlamak ve benimsenmesini kolaylaştırmak amacıyla, 88.maddesinde Türkiye Muhasebe Standartları Kuruluna;

            Uluslar arası Finansal Raporlama Standartlarına uygun bir şekilde ilkeleri ilan etmek,

            İlan edeceği bu ilkeleri uygulanmasını sağlamak, kanunlarda kendisine verilen yetki dahilinde denetim yapmak ve Türkiye Muhasebe Sisteminin dünyaca kabul görmüş bir seviyeye ulaşmasını sağlamak için çalışmalarda bulunmak,

            Özellikle bu ilkelerin uygulanması konusunda küçük ölçekli sermaye şirketleri ile tek kişi işletmelere uyum için süre tanımak, görevlerini vermiştir.

            6102 sayılı Kanunun yayınından 8,5 ay sonra yayınlanan 660 sayılı KHK ile, sözedilen Kurul’un görevleri; Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumuna verilmiş olup, bu yeni Kurum hakkında geniş bilgilere sunumumun denetim bölümünde yer verilecektir.

        SERMAYE ŞİRKETLERİNİN SINIFLANDIRILMASI

            Yeni Ticaret Kanunu ile, ilk defa bir ayrıla şirketler ölçeklerine göre; küçük, orta ve büyük olarak sınıflandırılması öngörülmüştür. Küçük ve orta ölçekli işletmeleri tanımlayan ölçütler; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Türkiye Muhasebe Standartları Kurumu’nun görüşleri alınarak, Bakanlık tarafından yönetmelikle düzenlenecektir. (Madde 1522)

            Borçlanma araçları veya özkaynağa dayalı finansal araçları kumaya açık bir piyasada işlem gören sermaye şirketleri ile bankalar, sigorta şirketleri ve emeklilik şirketleri, küçük ve orta ölçekli olsalar dahi büyük ölçekli sayılacaklardır.

            Belirlenen büyüklük ölçütleri, bilanço günü itibariyle, birbirini izleyen 2 faaliyet döneminde aşımlaşsa veya bu ölçütlerin altında kalınmışsa, şirketi büyüklük yönünden konumu değişir. (Madde 1523)

                    MAL VE HİZMET TEDARİKİNDE GEÇ ÖDEMENİN SONUÇLARI;

            Bazı ticari işletmelerin, geç ödemeyi bir finansman aracı olarak kullanması, mal ve hizmet verenlerin finansal durumlarını sarsmakta, hatta iflasa bile sürükleyebilmekte olduğundan, geç ödemenin sonuçları, Devlet ödemeleri hariç tutularak yeni Ticaret Kanunuyla yeniden düzenlenmiştir.

            AB’nin 2011 yılı yönergelerinde dikkate alınarak getirilen bu yeni düzenlemenin amacı üreticileri KOBİ’leri ve fatura yada eş değer ödeme talepleri karşılığı hizmet veren ticari işletmeler ile kişileri, konumları güçlü olan ticari işletmeler karşısında korumaktır.

            Borçlu sözleşmede öngörülen tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemezse ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer.

            Sözleşmede ödeme günü ve süresi belirtilmemişse aşağıdaki sürelerin sonunda borçlu mütemerrit sayılır ve alacaklı faize hak kazanır:

            Faturanın borçlu tarafından alınmasını izleyen 30 günlük sürenin sonunda;

            Faturanın alınma tarihi belirsizse, mal veya hizmetin teslim alınmasını izleyen 30 günlük sürenin sonunda,

            Kanunda veya sözleşmede, mal veya hizmetin kabul veya gözden geçirme usulünün öngördüğü hallerde kabul ve gözden geçirme süresi 30 gündür. (madde 1530)

            Sözleşmede öngörülen ödeme süresi, faturanın yada mal veya hizmetin alındığı veya gözden geçirme ve kabul usulünün tamamlandığı tarihten itibaren en fazla 60 gün olabilir.

            Mal ve hizmette ayıp, saklı ayıp veya muayene ile anlaşılabilen ayıp varsa, kabul veya gözden geçirme süresi, mal veya hizmetin alınmasından itibaren 30 gün olarak kabul edilir. Alacaklı aleyhine ağır bir haksız durum yaratmamak şartıyla ve açıkça anlaşmak suretiyle, taraflar daha uzun bir süre öngörebilirler.

            Ancak, alacaklının KOBİ veya tarımsal yada hayvansal üretici olduğu veya borçlunun büyük ölçekli işletme sıfatını taşıdığı hallerde, ödeme süresi 60 günü aşamaz.

            Alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin temerrüt faizi oranın sözleşmede öngörülmediği hallerde uygulanacak faiz oranı ve alacağın tahsil masrafları için talep edilebilecek asgari tutarını Merkez Bankası her yıl ocak ayında ilan eder.

            Faiz oranı, 4 Aralık 1984 tarih ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunda öngörülen ticari işlere uygulanacak gecikme faizi oranından en az %8 fazla olmalıdır. (Madde 1530)

        DENETİM

            Eski Ticaret Kanununda murakıplık, herhangi bir meslek bilgisi ve / veya şart gerektirmediğinden, bu kurum çok da fonksiyonel ve yönlendirici olamamıştır.

            Yeni Kanunla getirilen sistemde murakıplık kurumu, şirketin bir organı olmaktan çıkarılarak, bunun yerine şirketlerin ölçeklerine paralel olarak denetim fonksiyonu; bağımsız denetim kuruluşlarına veya en az bir YMM veya SMMM’ye bırakılmıştır.

            Bunlardan, bağımsız denetim kuruşlarının kuruluş ve çalışma esasları ile denetim elemanlarının nitelikleri, Bakanlık tarafından hazırlanıp Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle düzenlenecektir. Denetçi olabileceklerden YMM veya SMMM’ler 3568 Sayılı Kanunla düzenlenmiş lisanslı bir faaliyet alanıdır.

            Yeni Ticaret Kanunu’na göre bağımsız denetçi, her faaliyet dönemi için ve görevini yerine getireceği faaliyet dönemi bitmeden şirket genel kurulunca seçilir. Ancak, faaliyet dönenin 4 ayına kadar denetçi seçilmemişse; denetçi, yönetim kurulunun, her yönetim kurulu üyesinin veya herhangi bir pay sahibinin istemi üzerine şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesince atanır (Madde 399)

            Şirket yönetim kurulu, finansal tabloları ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunu düzenlettirip onaylayarak, gecikmeksizin denetçiye verir. Yönetim kurulu; şirket defterlerinin, yazışmalarının belgelerinin, varlıklarının, borçlarının, kasasının, kıymetli evrakının, envanterinin incelenerek denetlenebilmesi için denetçiye gerekli imkanları sağlar. (Madde 401)

            6102 Sayılı Kanuna göre bağımsız denetime tabi olacak şirketler, anonim şirketler, limited şirketler ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerdir. Söz konusu bu şirketlerin bağımsız denetiminin yapılması aşamasında bilanço, gelir tablosu, özkaynak değişim tablosu, dipnotlar olmak üzere finansal tabloları, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporları, riskin erken saptanması ve yönetim komitesinin düzenlediği rapor denetime tabi tutulacaktır. (Madde 397 ve Geçici Madde 6)

            Denetçinin, denetim sonunda hazırlayacağı görüş yazısında sınırlı olumlu görüş  vermesi halinde genel kurul, gerekli önlemleri ve düzenlemeleri de karara bağlar. Denetçi tarafından olumsuz görüş yazılan veya görüş verilmesinden kaçınılan durumlarda genel kurul, söz konusu finansal tablolara dayanarak, özellikle açıklanan kar veya zarar ile doğrudan veya dolaylı bir şekilde ilgili olan bir karar alamaz. Bu hallerde yönetim kurulu, görüş yazısının kendisine teslimi tarihinden itibaren 4 iş günü içinde genel kurul toplantıya çağırır ve toplantı gününden geçerli olacak şekilde görevinden istifa eder. Genel kurul yeni bir yönetim kurulu seçer. Yeni yönetim kurulu 6 ay içinde kanuna, esas sözleşmeye ve standartlara uygun finansal tablolar hazırlatır ve bunları denetleme raporu ile birlikte genel kurula sunar. (Madde 403)

            Yeni Kanunun getirdiği düzenlemeye göre büyük ölçekli şirketler bağımsız denetim kuruluşlarınca, orta veya küçük ölçekli şirketler ise YMM ve/veya SMMM’ler tarafından denetlenecektir.(Madde 400) Denetimin yapılması sırasında Türkiye Muhasebe Standartları esas alınacak ve finansal tabloların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı kendi içinde tutarlı olup olmadığı incelenecektir. (Madde397 ve 398)

            Yeni Ticaret Kanununda, yeni oluşturulan ve şirket yapılarına göre ihtiyaç duyulması halinde uygulanacak olan 2 denetim mekanizması da yer almaktadır.

            Bunlardan işlem denetçileri; şirketin kuruluşu, sermaye artırımı, azaltılması, birleşme, bölünme, tür değiştirme menkul kıymet ihracı gibi konularda görev alacaklardır. (Madde 554)

            Özel denetçi ise, hakim şirket, yavru şirket ilişkileri açısından uygulanacak bir yöntem olup, gerekli görüldüğü hallerde, herhangi bir pay sahibinin, şirket merkezinin bulunduğu yerin Asliye Ticaret Mahkemesine başvurması sonucu mahkemenin tayin edeceği bir kişinin şirketler topluluğu ile ilgili inceleme yapmasıdır. (Madde 207)

         HAKSIZ REKABET

            Eski Kanunun 56.maddesinde haksız rekabet “aldatıcı hareket veya hüsnüniyet kaidelerin aykırı sair suretlerle iktisadi rekabetin her türlü suiistimali” olarak tanımlanmışken;

            6102 sayılı yeni Ticaret Kanununda haksız rekabetin tanımı yapılmamış: bunun yerine 54. madde de, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasının amaç olduğu belirtilmiştir. Burada 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kananla (13/12/1994 tarihli ) paralellik görülüyor. Rekabeti sınırlayıcı anlaşma, karar ve uyumlu davranışlar, hakim durumun kötüye kullanılması gibi konularda düzenlemelerin yer aldığı bu Kanunla rekabetin sağlanması amaçlanmıştır.

6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU

¢  Yıllar süren mesai ile hazırlanan ve 1535 maddeden oluşan 6102 sayılı yeni TTK, 14.02.2011 Tarihli 27846 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak genel anlamda 01.07.2012’de yürürlüğe girecektir.

¢  Öncelikle Prf.Dr. Ünal Tekinalp hocamız ve emek veren herkese, emeklerinden dolayı teşekkürler ederiz.

¢  TÜRK TİCARET KANUNUN’DA TİCARİ İŞLETME

¢  TÜRK TİCARET KANUNUN’DA LİMİTED ŞİRKETLER

¢  TÜRK TİCARET KANUNUN’DA ANONİM ŞİRKETLER

1. TÜRK TİCARET KANUNUN’DA TİCARİ İŞLETME

İşletme Bütünlüğü,

¢  Duran mal varlığı,

¢  İşletme değeri,

¢  Kiracılık hakkı,

¢  Ticaret ünvanı,

¢  Diğer Fikrî mülkiyet hakları…

¢  Ayrıca yeni TTK’da ticarethane ve fabrika tanımlarına yer verilmemiştir. (Madde 11)

Ticaret Siciline önemli yenilikler getirilmiştir

¢  Sicil kayıtlarının aleniyetinin sağlanması

¢  Elektronik ortamda tutulmasıdır

                Ayrıca

¢  Devlet ve ilgili odanın müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilmiştir.

İşletmeler;

¢  Sicil müdürünce verilen süre içinde tescil isteminde bulunmayan ve kaçınma sebeplerini de bildirmeyen kişi, sicil müdürü tarafından 200 TL’dan 4.000 TL’na kadar idari para cezasıyla cezalandırılır.

¢  Tescil ve kayıt için bilerek gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılır.

¢  Gerçeğe aykırı tescilden dolayı zarar görenlerin tazminat davası açma hakları da vardır. Bu kusurları nedeniyle üçüncü kişilerin uğradıkları zararları tazmin ile yükümlüdürler. (Madde 24), (Madde 33), (Madde 38)

¢  Ticaret Ünvanı, İşletmenin görülebilecek  cephesine okunaklı bir şekilde yazılacaktır.

¢  İşletme belgelerinde;

¢  Ticari işletmenin sicil numarası

¢  Ticaret unvanı

¢  Merkezi,

¢  Sermaye miktarı, (tacir sermaye şirketi ise)

¢  İnternet sitesi adresi ve numarası da

                gösterilir. (Madde 39)

Ayrıca Ticaret Unvanı Sınai Mülkiyet Hakları ile uyumlu hale getirilmiştir. (Madde 51 – 52)

¢  Defter tutma yükümlüğü; gerçek kişi tacirler ve tüzel kişiler açısından yöneticilere ve Yönetim Kuruluna verilmiştir.

¢  Defteri bizzat tutacak kişilerin uzman kişiler arasından seçilmesi zorunluluğu, yöneticiye ve yönetim organlarına yüklenen bir sorumluluktur.

¢  Yeni TTK’da defter ve gerekli diğer kayıtların Türkçe tutulacağı açıkça düzenlenmiştir.

Defter ve belgeler fiziki olarak saklanabileceği gibi veri taşıyıcıları kullanılarak da saklanabilecektir.

¢  Veri taşıyıcıları dendiğinde; inter alia, mikro fişleri, CD’ler, magnetler ve elektronik ortam anlaşılmalıdır.

¢  Tüm defterlerin açılış ve kapanışları noter onayına tabi tutulmuştur ve tasdikleri zorunlu hale getirilmiştir.

¢  Kapanış tasdikleri  izleyen faaliyet döneminin Altıncı ayın sonuna kadar yapılacaktır.

Yeni TTK’da;

a)      Defter tutma yükümünü yerine getirmeyenler,

b)      Saklama yükümlüğünü yerine getirmeyenler,

c)       Defterlerin açılış kapanış tasdiklerini yerine getirmeyenler,

200 günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılır. (Madde 64), (Madde 65), (Madde 562)

¢  Ticari defterlerin kesin delil ispat olarak sahibinin lehine, aleyhine veya diğer tarafın aleyhine kullanılması durumu ortadan kaldırılmıştır.

                Kısacası  incelenen defterler takdiri delil olarak nitelendilecektir.

¢  Defterlerin tutulmasında;

¢  Bilanço ilkeleri;

¢  Tamlık,

¢  Doğruluk,

¢  Tutarlılık,

¢  Zamanında,

                Kayıt esaslarına uyulacaktır.

¢  Defter ve belgelerin eksiksiz hazırlanması,

¢  Boşluk yaratmadan muhasebeleştirilmesi,

¢  Gerçeğe uygun ve yanlış anlaşılmalara mahal vermeyecek şekilde hazırlanması,

¢  Kayıt dışı hiçbir işlemin bırakılmaması gerekmektedir.

¢  Bilançodaki tamlık ilkesi; şirket aktif ve pasiflerinin eşit olmasını gerektirir. (Madde 65 – 68

¢  Envanter işlemi her hesap dönemi sonunda tekrarlanacak olup, tamlık ve doğruluk ilkeleri esas alınacaktır.

¢  Envanter hazırlanmasında

¢  Sondaj yöntemi,

¢  Matematiksel istatistiksel yöntemler,

¢  Fiziki sayım; çeşit, miktar ve değerlerin hesaplanmasıyla yapılacaktır.

¢  Hileli envanter çıkaranlar, 200 günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılır. (Madde 66-67-562)

2. TÜRK TİCARET  KANUNUN’DA LİMİTED ŞİRKETLER

¢  Limited şirketin kurulması için gerekli olan en az iki kişi olma asgari sınırı kaldırılmıştır.

¢  Yeni düzenleme ile tek kişilik limited şirketler kurulabilecektir.

¢  Yeni düzenlemeye göre; tek kişilik limited şirket kurulması ya da sonradan ortak sayısının bire inmesi halinde, 7 gün içinde bağlı bulunduğu ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekecektir.

¢  Söz konusu düzenlemenin 3. kişi alacaklıları koruyacağı öngörülmektedir. (Madde 574)

Yeni TTK’da

¢  Limited şirket için aranan asgari sermaye 5.000 TL’den 10.000 TL’ye çıkarılmıştır (Bakanlar Kurulunca 10 katına kadar arttırılabilir)

¢  Söz konusu sermayenin bir defada ödenmesi öngörülmüştür.

¢  Tescil süresi 30 gündür.

¢  Esas Sözleşmenin yazılması önem kazanmıştır.

Yeni yasaya göre Limited Şirketler sigortacılık da yapabileceklerdir.

¢  Ayrıca; esas sermaye payının nama yazılı senede bağlanması da mümkün hale gelmektedir. (Madde 580)

¢  Şirket sözleşmesinde intifa senetlerinin çıkarılması öngörülebilir; bu konuda anonim şirketlere ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır. (Madde 584)

¢  Aksi şirket sözleşmesinde öngörülmediği takdirde, şirket sözleşmesi, esas sermayenin üçte ikisini temsil eden ortakların kararıyla değiştirilebilir. (621.Maddesi hükmü saklıdır)  Şirket sözleşmesinde yapılan her değişiklik tescil ve ilan edilir. (Madde 589)

¢  Ayrıca mevcut kanunda olmayan yeni bir hükümle müdürlerin devredilmez ve vazgeçilmez görevleri sınırlı sayıda sayılmış ve bu sayede müdürlerin yetki sınırları açıkça ortaya konmuştur. (Madde 623), (Madde 625)

¢  Müdürler, kanunla veya şirket sözleşmesi ile genel kurula bırakılmamış bulunan yönetime ilişkin tüm konularda karar almaya ve kararları yürütmeye yetkilidirler.

¢  Şirketin birden fazla müdürün bulunması halinde bunlardan biri, şirketin ortağı olup olmadığına bakılmaksızın, genel kurul tarafından müdürler kurulu başkanı olarak atanır.

3. TÜRK TİCARET  KANUNUN’DA ANONİM ŞİRKETLER

¢  Yeni TTK ile anonim şirketlerin kuruluş türlerinden biri olan tedrici kuruluş kaldırılmaktadır.

¢  Yeni TTK’da şirketlerin basit yapıda kurulmasının hesap verilebilirlik ve güvenlik açısından önem taşıdığı söylenebilir.

¢  Bu sebeple yeni düzenlemenin kuruluş işlemleri bakımından yenilik getirdiğini, yeni düzenlemenin güvenliği esas aldığını ve hükümlerinin emredici nitelik arz ettiğini söyleyebiliriz.

Önemli düzenlemeleri şu şekilde açıklayabiliriz:

¢  Şirketlerin halka arzı ile ilgili getirilen yeni düzenleme: Sermayenin bir kısmının nakit karşılığı taahhüt edilip şirketin kurulmasından itibaren 2 ay içinde halka arzı mümkün hale gelecektir.

¢  Pay bedellerinin tamamının 24 ay içinde ödenmesi zorunluluğu getirilerek, esas sermayenin ödenmeme ihtimali ortadan kaldırılmıştır.

¢  Pay bedellerinin ödenmemesi durumunda şirket menfaatlerinin tehlikeye düşmesi gerekçesiyle Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na fesih davası açma hakkı verilmiştir. (Madde 335), (Madde 336)

Yeni TTK’ya göre kuruluş belgeleri;

¢  Esas sözleşme,

¢  Kurucular beyanı,

¢  Değerleme raporları,

¢  Ayın ve işletme devralmasına ilişkin olanlar da dahil olmak üzere, kurulmakta olan şirketle, kurucular ve diğer kişilerle yapılan ve kuruluşla ilgili sözleşmeler,

¢  İşlem denetçisi raporu.

Bu belgeler şirketin sicil dosyasına konulmak suretiyle beş yıl süreyle saklanacaktır.

¢  Bu belgelerin ilgili sicilde saklanmasıyla birlikte; gizli sözleşmelerin yapılması büyük ölçüde önlenecek, gizli sözleşme veya belgelerin kurucular beyanına aykırı olması ya da muvazaa oluşturması halinde sorumlu olanlar açıkça görülecektir. Bu sayede gizli ortak ya da sözleşmelerle şirketin üzerinden menfaat sağlanması önlenecektir. (Madde 336)

¢  Kurucular beyanının gerçeğe aykırı bilgiler içermesi durumunda, üç yüz günden az olmamak üzere adli para cezası da öngörmektedir. (Madde 349), (Madde 562)

¢  Anonim şirket için aranan asgari sermaye için ikili bir sistem getirilmiştir.

¢  Esas sermaye (Yeni TTK Başlangıç Sermayesi)  en az 50.000 TL olmalıdır.

¢  Halka açık olmayan ancak kayıtlı sermayeyi kabul etmiş bulunan anonim şirketler de ise 100.000 TL olmalıdır. (Madde 332)

Yeni TTK’nın düzenlemesine göre

¢  Bir anonim şirket tek kişi tarafından başkaca bir ortağa gereksinim duymaksızın kurulabileceği gibi, sonradan da bu durumun ticaret siciline tescili kaydıyla tek kişilik hale gelebilecektir. (Madde 338)

¢  Böylece küçük ve orta ölçekli şirket yapıları için daha pratik ve esnek bir yapı kazandıracak tek kişilik anonim şirket yapısı benimsenmiştir.

¢  Özellikle yabancı sermayenin ülkemize gelmesi sırasında çoğu zaman tek yabancı yatırımcının mevcut sayı kuralına uymak için ortak almaya zorlanması kanunun dolanılmasına sebebiyet vermektedir.

¢  Yeni TTK’da; pay sahiplerinin eşit şartlarda eşit işleme tabi tutulacağı öngörülmüştür. Ayrıca Yeni TTK’da eşit işlem ilkesine aykırı olan Yönetim Kurulu kararlarının batıl sayılacağını hükme bağlanmıştır. (Madde 357)

¢  Yeni TTK pay sahiplerinin, şirkete borçlanmalarını engelleyecek bir yasak getirmiştir. Bunun yanında pay sahiplerinin şirkete borçlanması yasak olmakla birlikte pay sahiplerinin, iştirak taahhüdünden doğan borçları istisna sayılmıştır. Zira pay sahibinin, her müşterisi gibi şirketten vadeli olarak mal alması mümkün görülmelidir.

¢  Pay sahiplerinin bu istisna dışında şirkete borçlanmaları durumunda Yeni TTK’da üç yüz günden beş yüz güne kadar adli para cezası öngörülmüştür. (Madde 358-562/5.c)

Yeni TTK’nın getirdiği yenilikleri şu şekilde sıralayabiliriz;

  1. Tek kişi ortaklı anonim şirket düzenlemesine paralel olarak tek kişilik Yönetim Kurulu oluşumu sağlanmıştır. Özellikle küçük ölçekli anonim şirketlerin üç kişiden oluşan bir Yönetim Kuruluna ihtiyaç duymaması nedeniyle yönetiminin pratikte daha da kolaylaşacağı, bu esnek yapının ileride profesyonel şirketlerin kurulmasına önayak olacağı öngörülmektedir.
  2.  Yönetim Kurulu üyelerinin pay sahibi olma zorunluluğu yeni TTK ile kaldırılmış ve bu sayede Yönetim Kurulu üyelerinin daha uzman ve profesyonel kişilerden oluşması imkanı tanınmıştır.
  3. Yönetim Kurulu üyelerinin sadece gerçek kişi değil, tüzel kişi olması imkanı da getirilmiştir.
  4. İşlem kolaylığını sağlamak için, Yönetim Kurulu üyelerinden en az birinin Türkiye’de ikamet etmesi ve Türk vatandaşı olması zorunluluğu getirilmiştir. Bu sayede üyelere ilişkin hukuki ve cezai sorumluluk hükümlerinin uygulanması konusunda kolaylık sağlanacaktır.
  5. Yeni TTK uyarınca; Yönetim Kurulu toplantılarını kolaylaştırmak amacıyla toplantıların elektronik ortamda yapılabilmesi imkânı getirilmiştir. Bu sayede özellikle yabancı sermayeli şirketler bakımından Yönetim Kurulunun toplanması konusunda çıkan aksaklıklar giderilmiş olacaktır.

¢  Böylece Yönetim Kurulu üyelerinin kanundan kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmediği takdirde hukuki ve cezai sorumlulukları olacaktır. Cezai hükümler incelendiğinde ilk defa adli para cezalarının düzenlendiği görülmektedir.  (Madde 562)

Online Sistem (İnternet Sitesi)

¢  Online sistemin kullanılması için öncelikli olarak şirketin bu amaca özgülenmiş bir internet sitesine sahip olması gerekmektedir.

Online sistem sayesinde;

  •  Anonim şirketlerde Genel Kurullarda öneri sunmak, görüş açıklamak, gündem maddelerini müzakere etmek ve oy vermek,
  • Limited şirketler açısından Müdürler Kurulu ve anonim şirketler açısından Yönetim Kurulu toplantılarının yapılmasını sağlamak mümkün olacaktır.

İNTERNET SİTESİ KURMA ZORUNLULUĞU:

¢  Her sermaye şirketi, bir internet sitesi açmak, şirketin internet sitesi mevcutsa bu sitenin belli bir bölümünü aşağıdaki hususların yayımlanmasına ayırmak zorundadır.

¢  Yayımlanacak içeriklerin başlıcaları şunlardır:

a)      Şirketçe kanunen yapılması gereken ilanlar.

b)      Pay sahipleri ile ortakların menfaatlerini koruyabilmeleri için görmelerinin ve bilmelerinin yararlı olduğu belgeler, bilgiler, açıklamalar.

c)       Yönetim ve müdürler kurulu tarafından alınan; rüçhan, değiştime, alım, önerilme, değişim oranı, ayrılma karşılığı gibi haklara ilişkin kararlar; bunlarla ilgili bedellerin nasıl belirlendiğini gösteren hesapların dökümü.

d)      Genel kurullara ait olanlar dâhil her türlü çağrılara ait belgeler, raporlar, yönetim kurulu açıklamaları.

e)      Şeffaflık ilkesi ve bilgi toplumu açısından açıklanması zorunlu bilgiler.

f)       Bilgi alma kapsamında sorulan sorular, bunlara verilen cevaplar, diğer kanunlarda pay sahiplerinin veya ortakların aydınlatılması için öngörülen hususlar.

g)      Finansal tablolar, kanunen açıklanması gerekli ara tablolar, özel amaçlarla çıkarılan bilançolar ve diğer finansal tablolar, pay ve menfaat sahipleri bakımından bilinmesi gerekli finansal raporlamalar, bunların dipnotları ve ekleri.

h)      Değerleme raporları, kurucular beyanı, payların halka arz edilmesine dair taahhütler, bunlara ait teminatlar ve garantiler; iflasın ertelenmesine veya benzeri konulara ilişkin karar metinleri; şirketin kendi paylarını iktisap etmesi hakkındaki genel kurul ve yönetim kurulu kararları, bu işlemlerle ilgili açıklamalar, bilgiler, belgeler.

i)        Ticaret şirketlerinin birleşmesi, bölünmesi, tür değiştirmesi hâlinde, ortakların ve menfaat sahiplerinin incelemesine sunulan bilgiler, tablolar, belgeler; sermaye arttırımı, azaltılması dâhil, esas sözleşme değişikliklerine ait belgeler, kararlar; imtiyazlı pay sahipleri genel kurulu kararları, menkul kıymet çıkarılması gibi işlemler dolayısıyla hazırlanan raporlar.

j)        Yönetim kurulunun yıllık raporu, kurumsal yönetim ilkelerine ne ölçüde uyulduğuna ilişkin yıllık değerlendirme açıklaması; yönetim kurulu başkan ve üyeleriyle yöneticilere ödenen her türlü paralar, temsil ve seyahat giderleri, tazminatlar, sigortalar ve benzeri ödemeler.

k)      Denetçi, özel denetçi, işlem denetçisi raporları.

l)        Yetkili kurul ve bakanlıkların konulmasını istedikleri, pay sahiplerini ve sermaye piyasasını ilgilendiren konulara ilişkin bilgiler. (Madde 1524)

İnternet Sitesinde Yayınlama Süreleri;        

a)      Şirketin internet sitesine konulan bir içerik, üzerinde bulunan tarihten itibaren en az altı ay süreyle internet sitesinde kalır; aksi hâlde konulmamış sayılır.

b)      Finansal tablolar için bu süre beş yıldır.

c)       Yönlendirilmiş mesajların basılı şekilleri 10 yıl süreyle saklanır.

                İnternet sitesinde yer alacak bilgiler metin hâline getirilip şirket yönetimi tarafından tarih ve saati gösterilerek noterlikçe onaylı bir deftere sıra numarası altında yazılır veya yapıştırılır. Daha sonra sitede yayımlanan bilgilerde bir değişiklik yapılırsa, değişikliğe ilişkin olarak yukarıdaki işlem tekrarlanır. (Madde 1524)

 

SINAİ MÜLKİYET/Marka

MARKA

1995 yılında çıkan 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameyle marka yasası yürülüğe girdi.

Marka Nedir?

Marka; Bir işletmenin mal veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretleri içerir.

 

MARKA ÇEŞİTLERİ

a) Ortak Marka: Üretim veya ticaret veya hizmet işletmelerinden oluşan, bir gurubun mal veya hizmetlerini diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye yarayan işarettir. b) Garanti Markası: Marka sahibinin kontrolü altında bir çok işletme tarafından o işletmelerin ortak özelliklerini, üretim usullerini, coğrafi menşelerini ve kalitesini garanti etmeye yarayan işarettir.

c) Ticaret Markası: Bir işletmenin imalatını ve/veya ticaretini yaptığı malları, başka işletmelerin mallarından ayırt etmeye yarayan işarettir.

d) Hizmet Markaları: Bir işletmenin hizmetlerini diğer işletmelerin hizmetlerinden ayırt etmeye yarayan işarettir.

 

MARKA OLARAK TESCİL  EDİLEMEYECEK İŞARETLER

 

a) Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan markalar,

b) Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar,

c) Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret ve adları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar,

d) Malın özgün yapısından ortaya çıkan şeklini veya bir teknik sonucu elde etmek için zorunlu olan, kendine malın şeklini veya mala asli değerini veren şekli içeren işaretler,

e) Mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak markalar,

f) Yetkili mercilerden kullanmak için izin alınmamış ve dolayısıyla Paris Sözleşmesi’nin 2 nci

mükerrer 6 ncı maddesine göre reddedilecek markalar,

g) Paris Sözleşmesi’nin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamı dışında kalan, ancak kamuyu ilgilendiren, tarihi, kültürel değerler bakımından halka malolmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği diğer armalar, amblemler veya nişanları içeren markalar,

h) Sahibi tarafından izin verilmeyen Paris Sözleşmesi’nin 1 nci mükerrer 6 ncı maddesine göre

tanınmış markalar,

ı) Dini değerleri ve sembolleri içeren markalar,

i) Kamu düzenine ve genel ahlâka aykırı markalar.

MARKA OLARAK TESCİL  EDİLEBİLECEK İŞARETLER

 Yukarıda açıklamaların dışında olan marka tanımlamasına giren herşey marka olarak tescil edilebilecektir. Ancak Ticaret unvanları başka kanunlarla tescil edilmiş olsa bile, marka olarak tescil edilmedikçe marka sayılmaz.

Marka Mülkiyetinde Değişiklik: Marka bir sınai mülkiyet hakkıdır. Satılabilir, kiraya verilebilir, ipotek edilebilir ve haciz edilebilir.   Kısacası Markanın  devir, kısmi devir, birleşme, miras yolu ile intikal veya markanın cebri icra yoluyla satılması durumunda mülkiyet değişebilir.

Markaların Koruma Süresi 10 yıldır; her 10 yılda bir yenilenerek sürekli koruma sağlanır.

Ceza Hükümleri Madde 61/A : Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal veya hizmet üreten, satışa arz eden veya satan bir kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Marka koruması olan eşya veya ambalajı üzerine konulmuş marka koruması olduğunu belirten işareti yetkisi olmadan kaldıran kişi hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Yetkisi olmadığı halde başkasına ait marka hakkı üzerinde satmak, devretmek, kiralamak veya rehnetmek suretiyle tasarrufta bulunan kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde ayrıca bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçlardan dolayı cezaya hükmedebilmek için markanın Türkiye’de tescilli olması şarttır. Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır. Üzerinde başkasının hak sahibi olduğu marka taklit edilerek üretilmiş malı satışa arz eden veya satan kişinin bu malı nereden temin ettiğini bildirmesi ve bu suretle üretenlerin ortaya çıkartılmasını ve üretilmiş mallara elkonulmasını sağlaması halinde hakkında cezaya hükmolunmaz.

Patent Haklarının Korunması

1995 yılında 551  Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile yasal mevzuat oluştu.

Bu Kanun Hükmünde Kararname, sınai hakkın tesisine uygun buluşlara patent veya faydalı model belgesi verilerek

bunların korunması ile ilgili esasları, kuralları ve şartları kapsar.

Buluşlara

Yeni buluşlara , tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olan buluşlar, patent verilerek korunur.

Aşağıdaki iki ana unsuru taşıması durumunda patent ve faydalı modelle koruma sağlanır; buluş sahibinin ön üretim hakkı korunur.

Tekniğin Bilinen Durumunun Aşılması

Buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde

çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise, tekniğin bilinen durumunun aşıldığı kabul edilir.

Sanayiye Uygulanabilir Olma

Buluş, tarım dahil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte ise, sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir.

Patent Koruma Süreleri

İncelemeli Patent 20 yıl, İncelemesiz Patent 7 yıl, Faydalı Model 10 yıl dır.

Endüstriyel Tasarımların Korunması

1995 yılında 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameyle  görsel koruma mevzuatına kavuştu.

Tasarım:  bir ürünün tümü, veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütünü ifade eder.

 

Tüketici Tercihleri Ürün Satışında en önemli araçtır.

Sınırların kalktığı günümüz küresel rekabet ortamında sektörde faaliyet gösteren rakiplerle rekabet edilebilmesi için etkin pazarlama faaliyetlerinin kullanılması ve ürün kalitesinin arttırılması gibi geleneksel ekonomik araçlar yeterli olmayıp, tüketici tercihlerine ulaşmada tasarım en önemli ve etkin araçlardan biridir.

 

Çoğu zaman tüketiciye aynı tekniği ve kaliteyi sunan iki ürün arasında dış görünüş, ürün tercihinde en etkin rolü üstlenmektedir.

Günümüz ticari hayatında, özgün ve yeni tasarımların geliştirilerek tüketicinin beğenisine

sunulması ticari başarı elde etme noktasında tek başına yeterli olmamaktadır. Yapılan yatırımların, sarf edilen emeğin ve ürüne dönüşen fikrin korunmasının önemi bu noktada ortaya çıkmaktadır.

Bir tasarımın yenilik ve ayırt edici nitelik vasfına sahip olması gerekir. İşte o zaman özgün bir tasarım olma özelliğine kavuşmuş olur.

Koruma Süresi ve Yenileme Tescilli tasarımların koruma süresi başvuru tarihinden itibaren 5 yıldır. Ancak bu süre beşer yıllık dönemler halinde yenilenmek suretiyle 25 seneye kadar uzatılabilir.

Pevril KEÇELİ

S.M.Mali Müşavir

Avrupa Patent Vekili

İSO Baş Denetçisi

Deniz Grup Yönetim Kurulu

Haluk İNCİTMEZ

Yeminli Mali Müşavir

Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Emekli Baş Denetçi

Deniz Grup Genel Koordinatörü

Sunumu Hazırlayan

TUNART REKLAM DANIŞMANLIK

Tuncay EKİNCİ

Şirket Genel Müdürü

YORUM YAP